Sizde Hangisi Var? Gluten Hassasiyeti Mi Çölyak Mı?

 

Buğdayın yapısında bulunan bir protein grubu olan gluten, bazı bünyelerde hassasiyete sebep olur. Bu durum gluten duyarlılığı ya da çölyak hastalığı belirtisi olarak karşımıza çıkar. Fakat gluten hassasiyeti ile çölyak hastalığı aynı şeyler değildir. Belirtileri benzer olsa da, bu iki hastalığı ayırt edici doğru teşhis ancak genetik testlerle mümkündür. Peki çölyak hastalığı nedir ve gluten hassasiyetinden farkı nasıl anlaşılır?

 

 

 

Çölyak Hastalığı Nedir? Neden Oluşur?

 

Çölyak hastalığı; tahılların yapısında bulunan gluten protein grubuna (gliadin+glutenin) karşı, ince bağırsakta oluşan kronik bir duyarlılık durumudur. Gluten Enteropatisi olarak da adlandırılan çölyak hastalığı, ince bağırsaktaki besin emilimini sağlayan villus adlı yapıların bozulmasına ve silinmesine sebep olarak hasara yol açar. Bir sindirim sistemi hastalığı olan çölyak, multifaktöriyel bir genetik bozukluktur. HLA-DQ2 ve HLA-DQ8 genotiplerinin bu hastalığın ortaya çıkmasına sebep olduğu bilinmektedir. Çölyak hastalığında bağışıklık sistemi, sindirim esnasında antikorların tutkalımsı bir yapıya dönüşen glutene saldırarak yabancı bir istilacıya karşı savunma direnci gösterir. Glutene saldırırken de gıdaları bileşenlerine ayırarak kana karışmasını sağlayan ince bağırsaktaki villus tabakasına da antikorlar hücum eder. Bunun sonucunda bağırsak duvarı hasar görerek emilim bozuklukları ortaya çıkar.

 

 

Çölyak Hastalığı Belirtileri Nelerdir?

 

Çölyak hastalığının bağırsaktaki villus yapılarına zarar vermesi sonucunda kişi ne kadar iyi beslenirse beslensin yeterli olmaz. Gerekli vitamin ve minerallerin alınamaması birçok hastalığın da beraberinde görülme riskini arttırır. Çölyak hastalarında gözlenen genel belirtiler şunlardır:

Her yaşta ortaya çıkabilen çölyak hastalığı, farklı belirtilerle kendini belli edebilir.

 

 

Çölyak Hastalığı ile Gluten Hassasiyeti Farklı Mıdır?

 

Gluten hassasiyeti ile çölyak hastalığı benzer belirtiler gösterdiği için karıştırılabilir fakat farklı hastalıklardır. Gluten hassasiyeti, bir tür besin alerjisidir ve tedavi edilebilir bir rahatsızlıktır. Çölyak hastalığı toplumun yaklaşık %1'inde görülürken, gluten hassasiyeti %40 civarındadır. Genetik otoimmün (özbağışıklık) bir hastalık olan çölyak hastalığı (CD-Celliac Disease) ise; toplumun %1'inde görülen, teşhisi zor ve ömür boyu süren gluten kaynaklı bir ince bağırsak hastalığıdır. Bu iki hastalık birbirine benzer belirtiler gösterse de, gluten hassasiyeti olanların kanında çölyak hastalığına özgü antikorlar gözlenmez. Non-çölyak (çölyak-dışı) gluten duyarlılığında (NCGS), glutene olumsuz tepki gözlense bile çölyak testi pozitif çıkmaz. Aynı zamanda endoskopi sonuçları da normal çıkar. Yapılan bazı araştırmalar, gluten hassasiyeti olduğunu düşünen kişilerin herhangi bir hastalık taşımadıklarını ve daha çok psikolojik temelli olduğunu göstermiştir. Gluten hassasiyeti olan kişiler az miktarda gluteni tolare edebilirken, çölyak hastalarında bu hiçbir şekilde mümkün değildir. Minik bir ekmek kırıntısı dahi, çölyak hastalarında bağışıklık sistemini devreye sokarak bağırsaklarda hasara yol açar. Bazı çölyak hastaları hiçbir semptom göstermese de, bağırsakları zarar görmeye devam edebilir. Bu yüzden hastalığın doğru teşhisi ve erken tedavi önem arz eder.

 

 

Çölyak Hastalığında Teşhis ve Tedavi Yöntemi Nasıldır?

 

Genetik bir hastalık olan çölyak hastalığı, farklı testler yapılarak teşhis edilebilir. Hastalığın sebep olduğu hasar ve enflamasyon (yangı) otoantikorlarla ilişkili olduğu için, kan tahlili ile transglutaminaz antikor (IgA, anti-tTG), endomisyal antikor ve gliadin antikor tespiti yapılır. Hastalığa dair ilk ipuçları bu şekilde elde edilir. Ardından endoskopik olarak ince bağırsak biyopsisi gerçekleştirilerek doku örnekleri alınır ve histolojik açıdan test edilir.

 

Çölyak hastalığı üzerine 20 yıldır araştırmalar yapan Gastroenterolog Dr. Alessio Fasano, bu hastalığın kalıcı bir sağlık durumunu olduğunu söylüyor. Bu yüzden de hastaların yaşam boyu önlem almaları gerekiyor. Çölyak hastalığında en temel tedavi yöntemi, glutensiz bir beslenme programını ömür boyu uygulamaktır. Teşhis sonrasında uygulanan diyet ile kısa sürede otoantikor düzeylerinin düştüğü gözlenir ve zamanla bağırsaklarda da iyileşme izlenir. Hasta şikayetleri birkaç gün içerisinde belirgin derecede azalır. Fakat erken teşhis edilmediğinde, uzun zamandır süregelen beslenme ve emilim bozuklukları neticesinde kemik erimesi ve büyüme geriliği gibi etkiler çocuklarda kalıcı olabilir. Bazı çölyak hastalarında glutensiz diyet yeterli olmaz. Bu durumda ek tıbbi müdahaleler ve vitamin enjeksiyonu gibi alternatif tedaviler de uygulanabilir.